FRANSIZ AŞIRI SAĞI’NIN İSRAİL’LE İTTİFAK ARAYIŞI: MEDENİYETLER ÇATIŞMASI MI?
Sedat Laçiner
Fransız aşırı sağı'nın genç başkanı Jordan Bardella, İslamcılığa karşı Yahudilerle ittifak kurmak için İsrail'i ziyarete hazırlanıyor. Bardella'nın partisi Ulusal Birlik Fransa'da anti-semitik geçmişiyle tanınıyor. Parti son dönemde kendisini Yahudi dostu göstermek için özel bir gayret içinde.
Pazar gazetesi Le Journal du Dimanche'a konuşan Bardella, "Antisemitizm bir zehirdir" dedi ve Mart ayının sonlarında bu konuyla ilgili bir Kudüs konferansına katılmayı ve Hamas tarafından saldırıya uğrayan bölgeleri ziyaret etmeyi planladığını duyurdu. Bardella, "Bu mücadeleye katılımımız mutlaktır" dedi.
Partinin daimi cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen de dahil olmak üzere partinin hiçbir lideri daha önce İsrail'e resmi bir ziyarette bulunmamıştı. Ancak partinin "İslamcı ideoloji" olarak adlandırdığı şeye karşı duruşu, aşırı sağ partinin İsrail'i ve mücadelesini sahiplenmeye yöneltti. Aynı zamanda, Ulusal Cephe'nin İslam ve göç karşıtı sert ideolojisi, bazı Fransız Yahudilerinin coşkulu desteğini kazandı.
Örneğin, tanınmış bir Nazi avcısı ve bir Fransız Yahudisi olan Serge Klarsfeld, geçen yıl aşırı sağ parti UB'e oy vermeye hazır olduğunu söyledi. Klarsfeld asıl Yahudi düşmanı partinin aşırı sol olduğunu iddia etti ve şöyle dedi: "Son 60 yılda yaşadıklarım dikkate alındığında, Yahudi karşıtı bir parti ile Yahudi yanlısı bir parti arasında Yahudi yanlısı olana oy vermem normaldir" dedi.
Ünlü bir Nazi karşıtı Yahudi olsa da Klarsfeld'in aşırı sağa desteği akıl karıştırıcı çünkü Klarsfeld 2022 yılında Libération gazetesinde yayımlanan "Irkçılığın ve Yahudi düşmanlığının kızı Le Pen'e hayır" başlıklı bir ortak bildiriye imza atmıştı.
Aşırı sol bilinen Boyun Eğmeyen Fransa Partisi İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını "soykırım" olarak sert tanıdı ve sert bir şekilde kınadı. Partinin fiili lideri Jean-Luc Mélenchon, Yahudi kökenli Fransız Ulusal Meclis Başkanı ve eski bir Başbakanı Fransa'ya sadakatsizlikle suçlarken anti-semitik olmakla itham edilmişti. Ancak asıl mesele Gazze ve İsrail konusu.
***
Ancak bazı Fransa Yahudileri Fransız aşırı sağının bu ani değişimini samimi bulmuyor. Örneğin radikal düzeyde İsrail yanlısı ve "Yalnız İsrail" kitabının yazarı Bernard-Henri Lévy, Bardella'nın Kudüs'teki konferansa katılımını protesto için katılımını geri çekti ve bu durumu İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'a bildirdi.
Sonradan, 2018'de, Ulusal Birlik ismini alan Ulusal Cephe'nin kurucusu Jean-Marie Le Pen, Yahudi Soykırımını (Holokost) tarihte bir "detay" olarak nitelendirmiş ve Fransa'nın Nazilerce işgalini de "pek de insanlık dışı değil" diye tanımlamıştı.
Jean Marie Le Pen'in kızı Bayan Marine Le Pen, yıllarca babasının anti-semitik mirasını temizlemeye çalıştı, partiyi daha merkezde göstermeye gayret etti. Partinin resmi genel başkanı 20 yaşındaki Bardella ve parti hızla iktidara yürüyor. Partinin 577 sandalyeli Mecliste 123 milletvekili var ve hızla yükseliyor... Milletvekili sayısı yanıltmasın, seçimlerde aşırı sağ oyunu ikiye katladı ve oyların % 33’ünü almayı başardı. Bir sonraki seçimde bu oran % 50’yi bile bulabilir.
İktidar olmak için popüler destek önemli ama bir de görünmez kurallar var. Bardella ve Le Pen, İsraille ve Yahudilerle barışmadan iktidar olmalarının zor olduğunu biliyorlar. İsrail'le barışmazlarsa Fransa'da şeytanlaştırılmaya devam edilecekler.
***
Fransız aşırı sağı Amerikan sağıyla da dirsek temasında. Bardella geçen ay ABD'ye gitti, Muhafazakar Siyasi Eylem Konferansına katıldı. Bardella o toplantıda İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli ile görüştü. Bardella, İsrailli Bakan ile "İslami terörizm ve antisemitizme karşı mücadele" hakkında "verimli görüşmeler" yaptıklarını söyledi.
O toplantıdan sonra İsrail devleti, Bardella'yı Kudüs'e 26-27 Mart'taki konferanslar için davet etti. Konferansa Le Pen'in yeğeni ve aşırı sağ partinin önemli isimlerinden Marion Maréchal da katılacak.
***
Bardella'ya göre Fransa'da Yahudi karşıtı saldırı ve eylemlerde keskin bir patlama yaşanıyor ve bunun temel nedeni Fransa'da İslamcı ideolojinin güçlenmesi. bardella İslamcı akımların göç politikasının saflığından, naifliğinden, yasalardaki gevşeklikten ve Hamas fikirlerinin borazanı haline gelen sol akımlardan kaynaklandığını iddia ediyor.
Bardella, "İslami ideoloji" diyor ancak konuşmalarını incelediğimizde İslam dini ile İslami ideolojiyi eşanlamda kullandığı anlaşılıyor.
Bardella'nın 2027'de Cumhurbaşkanı olması halinde vaadi ise çıkaracakları bir yasa ile İslam ideolojisini toptan yasaklamak ve göçü büyük ölçüde azaltmak, aşırılık yanlısı yabancıları sınır dışı etmek.
Bardella'nın bulduğu çözümler arasında "fanatik camileri kapatmak" da var ama ona göre tüm camiler zaten İslami ideolojinin öğretildiği ve uygulandığı yerler. "Fransa'daki tüm İslamcı ofisleri kapatacağız" diyor Bardella. Fransa'da 6 milyon civarında Müslüman yaşıyor ve bunların tamamına yakını Fransa vatandaşı.
Aşırı sağcı Bardella, Müslümanlara karşı Yahudilerle ittifak kurmaya çalışıyor. Bardella diyor ki "Antisemitizme karşı mücadele amansız olmalı. Fransız aşırı solu Fransız bayrağını Filistin bayrağı ile değiştirdi." Bardella'nın bu sözlerden kastı Gazze meselesi. Solun Filistin'i tutmasına karşılık Fransız aşırı sağı İsrail'i destekleyerek müttefik arıyor. diğer taraftan Fransa Cumhurbaşkanı Macron da dahil olmak üzere Fransız sağı ve solu Le Pen'in partisini Fransa yerine Rusya'ya sadık olmakla, Mecliste Rusların casusluğunu yapomakla suçlamıştı.
***
Bardella'nın sesi son aylarda daha gür çıkıyor. Bardella'nın ortaya koyduğu politikalarda Trump yönetiminin açık yankıları vardı. Fransız aşırı sağı tıpkı diğer Avrupa aşırı sağ partileri gibi trump'tan cesaret aldılar, hep birlikte merkez siyasete, göçmenlere ve sözlü olarak Müslüman gruplara saldırıyorlar.
***
Aşırı Sağcı Ulusal Birlik partisi normalde her seçimde Le Pen'i aday gösteriyor. Ancak Le Pen, 2004-2016 yılları arasında Avrupa Parlamentosu'ndan gelen fonları zimmetine geçirmek suçlamasıyla yargılanıyor. Herhangi bir yanlış yaptığını reddetti ancak mahkûmiyeti halinde aday olamayabilir. Böylece Bardella'nın Cumhurbaşkanlığı için yolu açılabilir.
***
Fransa’da durum böyle, ancak İslam’a ve Müslümanlara karşı İsrail ve Yahudiler ile ittifak arayan sadece Franısz aşırı sağı değil. Hollanda’da aşırı sağın lideri Geert Wilders, İsraiL’e methiyeler düzen, İslam’a karşı İsrail’i doğal müttefik gören bir siyasi. Wilders’a göre İslam, ıslah olmaz bir aşırılık. İslam’a karşı bir Yahudi-Hristiyan ittifakı arayanlar arasında İngiliz aşırı sağı da var. Bu konuda en sıkıntılı parti Alman AfD partisi, çünkü içinde hala Nazi döneminden övgüyle sözedenler var ve Holokost’u da hafife alanlar az değil.
Daha önce de bahsettik, son dönemde siyasi ilişkileri din ve medeniyetler çarpışmasına çevirmek isteyen güçlü bir grup var. Bunlar ABD’de, Avrupa’da ve mümkün olan her yerde Judo-Hristiyan bir blok kurmak istiyorlar. Huntington’dan esinlenmiş bu yaklaşıma göre Batı medeniyeti,i bu iki dinin ürünü ve İslam da bu anlayışın ötekisi. Tehlikenin çok büyük olduğunu hep söyledik, Trump ve ekibiiniin Washington’a yerleşmesiyle birlikte tehlike daha da büyüdü.
Sedat Laçiner,
Güncel Yazılar, 15 Mart 2025
Yorumlar
Yorum Gönder