Trump ve Putin Ukrayna Savaşı İçin Barış Görüşmelerine Başlama Konusunda Anlaştı
Küresel diplomasi alanında önemli bir gelişmede, ABD Başkanı Donald Trump Çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile "uzun ve oldukça üretken" bir görüşme yaptığını duyurdu ve bu görüşmenin Ukrayna'daki devam eden savaşı sona erdirmeyi amaçlayan müzakereleri başlatma konusunda bir anlaşmaya varılmasına yol açtığını söyledi.
Trump, duyuruyu Truth Social platformu üzerinden yaptı ve her iki liderin de kendi ekiplerine derhal müzakerelere başlamaları talimatını verdiğini belirtti.
Bu diplomatik atılım, 2022'den beri Ukrayna'yı harap eden savaşa bir çözüm bulunması için artan küresel baskının ortasında geldi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky de Trump ile "kalıcı, güvenilir bir barış" elde etmeye odaklanarak görüşmelerde bulunduğunu doğruladı. Yaklaşan müzakerelerin Cuma günü Münih'te, küresel liderlerin katıldığı yıllık bir güvenlik konferansıyla aynı zamana denk gelmesi planlanıyor.
BARIŞA DOĞRU MU?
Trump, görüşmeler için ABD heyetine Başkan Yardımcısı JD Vance ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun başkanlık edeceğini açıkladı. Trump iyimserliğini dile getirerek, "Bu toplantının sonuçlarının olumlu olmasını umuyorum. Bu saçma savaşı, büyük ve tamamen gereksiz ölüm ve yıkımın yaşandığı bir yerde durdurmanın zamanı geldi. Tanrı Rusya ve Ukrayna halkını korusun!" dedi.
Moskova'nın bakış açısından, Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Putin'in Trump'ın girişimini desteklediğini doğruladı ve Rusya'nın ciddi görüşmelere girmeye hazır olduğunu belirtti. Dahası, Putin Trump'ı Moskova'yı ziyaret etmeye davet etti ve bu da iki lider arasında daha derin bir etkileşim için istekli olduğunu gösterdi.
ZORLUKLAR
Bu görüşmeler etrafındaki iyimserliğe rağmen, önemli zorluklar devam ediyor. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, NATO müttefiklerine hitap ederek, Ukrayna'nın 2014 öncesi sınırlarına dönmesini beklemenin "gerçekçi olmadığı" konusunda uyardı. Ayrıca, Ukrayna'nın yakın gelecekte NATO'ya katılma olasılığını reddetti ve Batı politikasında olası bir değişime işaret etti.
Rusya, 2014'teki ilhakından bu yana Kırım üzerindeki kontrolünü sürdürdüğü ve şu anda Ukrayna'nın doğu ve güney bölgelerinin yaklaşık beşte birini işgal ettiği için jeopolitik riskler yüksek kalmaya devam ediyor. Ukrayna'nın karşı saldırıları ve insansız hava aracı saldırıları Rusya'nın elindeki toprakları hedef alırken, Moskova Ukrayna şehirlerine hava saldırılarını sürdürdü. Savaş, yüz binlerce asker ve sivilin öldürülmesi veya yaralanmasıyla önemli kayıplara yol açtı, ancak hem Rusya'da hem de Ukrayna'da hükümetin dayattığı gizlilik nedeniyle kesin sayılar açıklanmadı.
UKRAYNA: İKİ ARADA BİR DEREDE
Başkan Zelenski'nin duruşu hem pragmatizmi hem de kararlılığı yansıtıyor. Trump ile yaptığı görüşmede, Ukrayna'nın barış arayışına bağlı kaldığını ancak ABD'nin katılımını içeren güvenlik garantileri konusunda ısrar ettiğini vurguladı. "Amerika olmadan güvenlik garantileri gerçek güvenlik garantileri değildir" diye vurguladı. Zelensky ayrıca olası bir toprak takası düzenlemesine de işaret etti ve Rusya'nın işgali altındaki Ukrayna topraklarının Rusya'nın Kursk bölgesindeki Ukrayna kontrolündeki topraklarla değiştirilebileceğini öne sürdü. Ancak böyle bir anlaşmanın hem Ukrayna'daki milliyetçi kesimlerden hem de Rusya'ya herhangi bir toprak tavizine sürekli olarak karşı çıkan Batılı müttefiklerden önemli bir muhalefetle karşılaşması muhtemel.
Bu arada, şu anda Kiev'de bulunan ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, mali destek ve gelecekteki adımları görüşmek üzere Ukraynalı yetkililerle bir araya geldi. Zelensky, X'te (eski adıyla Twitter) yaptığı bir paylaşımda Trump ile yaptığı görüşmeleri "anlamlı" olarak nitelendirerek Ukrayna'nın egemenliğini korurken Rus saldırganlığını sona erdirmeye kararlı olduğunu vurguladı.
KÜRESEL ETKİLER
Başarılı olursa, Münih görüşmeleri savaşta bir dönüm noktası olabilir ve sadece Doğu Avrupa'da değil, aynı zamanda NATO müttefikleri arasında da gerginliği azaltabilir. Biden yönetiminin Ukrayna politikası büyük ölçüde askeri ve mali desteğe odaklanırken, Trump'ın yaklaşımı ABD-Rusya ilişkilerinin dinamiklerini yeniden tanımlayabilecek müzakereli bir çözüme yönelik görünüyor.
Ancak, Trump yönetiminde arabuluculuk yapılan bir barış anlaşmasının Ukrayna'nın uzun vadeli güvenliğini zayıflatacak ve Rusya'nın yayılmacı hırslarını cesaretlendirecek tavizlerle sonuçlanabileceğinden korkan birçok Avrupalı müttefik arasında şüphecilik devam ediyor. Dahası, NATO'nun müzakerelerdeki rolü belirsizliğini koruyor ve bazı analistler Trump'ın Putin ile doğrudan etkileşiminin geleneksel diplomatik kanalları ve yerleşik ittifakları bir kenara itebileceğini öne sürüyor.
UMUTLU AMA BELİRSİZ BİR YOL
ABD, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış görüşmeleri olasılığı, iki yıldan uzun süredir devam eden bir savaşa çözüm arayışına yeni bir enerji kattı. Trump'ın diplomatik manevraları ihtiyatlı bir iyimserlikle karşılanırken, çok sayıda engel hala mevcut. Kalıcı bir çözüme varılacaksa, toprak bütünlüğü, güvenlik garantileri ve Batılı müttefiklerin rolüyle ilgili soruların ele alınması gerekecek.
Sonuç olarak, bu müzakerelerin başarısı veya başarısızlığı, yalnızca Ukrayna ve Rusya için değil, küresel güvenlik, ABD dış politikası ve transatlantik ilişkilerin geleceği için de geniş kapsamlı sonuçlara sahip olacak. Dünya Münih'i izlerken, bu tartışmaların sonucu önümüzdeki yıllarda uluslararası jeopolitiği şekillendirebilir.
SLHA, 13 Şubat 2025
Yorumlar
Yorum Gönder