Rusya ve İran: Onlar Artık Stratejik Ortak
Sedat Laçiner, 19 Ocak 2025
Rusya ve İran, kendisine ağır yaptırım uygulanan iki komşu ülke... İkisi de doğalgaz ve petrol kaynaklarını dış dünyaya satmakta zorlanıyor ve dışarıdan yatırım alamıyor. Batı, her ikisini de bu yolla tecrit etmeye, izole etmeye çalışıyor. Moskova ve Tahran ise ilişkilerini yakınlaştırarak yalıtım çabalarından kurtulmaya çalışıyor.
Cuma günü imzalanan ortaklık anlaşmasında silah satışlarından vs. bahsedilmiyor ancak anlaşmadan sonra iki tarafın silah transferi ve geliştirmesi konusunda işbirliğini artırması bekleniyor. Amerika’nın korkusu Rusların İran’a nükleer teknoloji aktarması. Putin, Moskova'nın İran adına daha fazla nükleer proje üstlenmeye istekli olduğunu açıkladı. Açıklamalara göre bu işbirliği askeri değil, sivil nükleer yatırımları kapsayacak.
Putin, daha önceki konuşmalarında Batı’nın Ukrayna’ya gelişmiş silah göndermeye devam etmesi halinde kendilerinin de Batı düşmanların silah verebileceğini söylemişti. Acaba Putin’in kastettiği İran mıydı?
***
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkian, Batı'yı endişelendirecek 20 yıllık stratejik ortaklık anlaşmasına imza atarak ülkeleri arasındaki askeri ilişkileri bu anlaşmayla derinleştirdi. İki ülkenin arası özellikle Ukrayna Savaşı’nın başlamasından sonra daha iyi oldu. İran, Rusya’ya fiyat-performans kamikaze iha’lar (Şahid’ler) ve bazı balistik füzeler satıyor. Dolayısıyla iki ülke arasında işbirliğinin stratejik ortaklık düzeyine çıkması belki birçok kişiyi şaşırtmadı. Ancak anlaşmanın zamanlaması ilginç; Trump koltuğa oturmadan 3 gün önce imzalanan anlaşma Trump’a karşı bir ön-önlem olabilir. Ruslar bunu yalanlıyor, Trump’ın yemin töreni ile anlaşmanın ilgisinin olmadığını, Pezeşkian'ın ziyaretinin uzun zaman önce planlandığını söylüyorlar. Ancak devletler, bu tür konularda her zaman doğruları söylemezler.
Trump’ın İran’a karşı ilk döneminde başlattığı "azami baskı politikası"nı sürdürmesi bekleniyor. Aynı şekilde son günlerde Trump’ın Rusya’ya karşı da ekonomik yaptırımları sıkılaştırmasının işaretleri geliyor. Bunlara ek olarak, İran da Rusya’da Suriye’de hayal kırıklığına uğradı. Birlikte hareket edememenin bedeli Suriye’yi kaybetmek oldu. Başka bir deyişle, zamanlama önemli. Zaten ağır tecrit altındaki bu iki komşu ülke, yakınlaşarak kuşatmayı kırmaya çalışıyor.
***
Rusya ve İran, yeni anlaşmaya göre güvenlik hizmetlerinden askeri tatbikatlara, savaş gemilerinin liman ziyaretlerinden ortak subay eğitimlerine kadar çeşitli alanlarda iş birliğini artıracak. Metne göre, her ikisi de topraklarının diğerini tehdit edecek herhangi bir eylem için kullanılmasına izin vermeyecek ve herhangi bir ülkeye saldıran bir saldırgana yardım sağlamayacak. Ayrıca, askeri tehditlere karşı birlikte çalışacaklar.
Rusya-İran Stratejik Ortaklık Anlaşması, askeri alanda işbirliği vaad etse de Kuzey Kore-Rusya Anlaşması kadar ileri gitmiyor. Kuzey Kore’yle anlaşmada “birine saldırı, diğerine saldırı sayılır” deniyordu. Yani NATO’nun da benimsediği birimiz ikimiz, ikimiz birimiz için” mantığı vardı. Rusya-İran Anlaşmasında ise tarafların birbirine yardımı mümkün ama zorunlu değil. Oysa ki Rusya, İran’a herhangi bir saldırıyı kendine dönük sayabilirdi. Ruslar bunu yapmıyor. Böyle bir maddeye İran da karşı çıkmış olabilir, çünkü İran’ın Rusya’yla çok hoş bir geçmişi yok. İran’a birileri saldırırsa kuzeyden İran’In imdadına koşan Ruslar ülkenin bir kısmı kalıcı olarak işgal de edebilir. İkinci Dünya Savaşı yıllarında tam da bu olmuştu.
Aynı şekilde Rusya, İran’dan Ukrayna Savaşı için asker de istemedi veya istediyse de İran buna yanaşmadı. İki taraf işbirliği yapıyor ama belli bir mesafeden, “from a distance”.
***
Batı’yı en çok ilgilendiren kısım ise askeri ve teknik işbirliği maddesi. Rusya bu yolla İran’dan daha fazla silah ve mühimmat alacaktır. Ancak Ukrayna Savaşı bu yıl sona erer ise veya savaşın ateşi biraz düşerse Rusya’nın İran’dan silah alımı azalabilir ve bu da İran’ın ekonomik dertlerini artırır.
İran ise, İsrail'in olası saldırılarını savuşturmak için uzun menzilli hava savunma sistemleri ve savaş uçakları gibi sofistike Rus silahlarını almak istiyor. Rusya, geçmişte İran'a S-300 hava savunma füze sistemleri tedarik etti ve İran medyasında S-400 gibi daha gelişmiş sistemler satın alma ve gelişmiş Rus savaş uçakları edinme konusunda potansiyel ilgi olduğu yönünde haberler yer aldı. Tahran, uluslararası yaptırımlar nedeniyle aksayan hava filosunu geliştirmek için uzun zamandır Rusya'dan gelişmiş Sukhoi Su-35 savaş uçakları almayı umuyordu; ancak 2023 yılında yalnızca birkaç Yak-130 eğitim uçağı alabildi.
En son İsrail hava saldırılarından sonra İran’ın hava savunmasının çöktüğü ve ülkenin hava saldırılarına karşı tamamen savunmasız hale geldiği iddia ediliyor. Rusya’nın İran’a S-400 hava savunma sistemi satması halinde İran, nükleer araştırma ve füze üretim tesislerini İsrail’den koruyabilir. Ancak bunun için İran’ın ciddi para harcaması gerekir.
Diğer taraftan Rusya’nın bugüne kadar İran’a S-400 ve Su-35 uçaklarını satmaması ilginç. İran bunları karşılayacak finansmanı mı bulamıyor, yoksa Rusya mı satışta ayak diriyor. Bazı uzmanlar Rusya’nın tüm silah ve hava savunma sistemlerini Ukrayna Savaşı’na kaydırdığını, bu nedenle İran gibi alıcılara satışların durduğunu veya yavaşladığını söylese de Rusların isteksizliği görülebiliyor. Bu durumda gerçek sebep ne olabilir? Acaba Rusya, İsrail’le veya Batı ile İran hakkında gizli bir anlaşma mı yaptı?
***
Buna rağmen Rusya, İran’da Rusya, 2013 yılında faaliyete geçen İran'ın ilk nükleer santralini inşa etti ve iki nükleer reaktör daha inşa ediyor. Ancak tüm bunlar sivil nükleer çalışmalar ve Rusya’nın İran’la bu konuda teknoloji paylaşımına yanaşmadığı söyleniyor.
***
İran, nükleer teknolojiye sahip olmak istiyor. Onlara sorarsanız amaçları tamamen barışçıl ve silah üretmeyecekler. Ancak bu açıklamalar yeterince inandırıcı durmuyor. İran’ın kendisini olası İsrail ve ABD saldırılarından korumasının tek yolu nükleer güç olmak. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) açıklamasına göre İran, yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyuma sahip olan nükleer olmayan tek ülke konumunda. Bu seviye, bir atom bombası için gereken % 90'a çok yakın ve sivil bir nükleer program için gerekenin çok ötesinde.
İran, bu çalışmalarında Rusya’dan yardım istiyor. Rusya ise kendince “kirli” bulduğu bu tür ortaklıklara geçmişte girmedi. Ancak Putin, Batı tarafından köşeye sıkıştırılınca dünyanın en itibarsız devleti sayılan Kuzey Kore ile askeri ittifak kurmaktan çekinmedi. Eğer Rusya daha fazla sıkıştırılır ise Rusya’nın İran ile ilişkileri çok farklı boyutlara taşınabilir.
***
Rusya açısından bakıldığında ise İran kilit bir partner. Suriye yenilgisinden sonra Putin, Rusya’nın Ortadoğu’dan çıkmadığını açıklamıştı. İran, Yemen’den Lübnan’a bölgedeki vekil güçleriyle önemli bir Ortadoğu ülkesi ve Putin, İran’I önemsiyor. İran’dan satın aldıkları ucuz ama işe yarayan iha’lar ve diğer silahlar da hayati önemde.
Rusya için İran’ı çok önemli yapan bir diğer neden ise İran üzerinden Basra Körfezi’ne ve Hint Okyanusu’na çıkabilmek. Yüzlerce yıldır sıcak denizlere inmeye çalışan Ruslar bu amaçla sadece İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını değil, İran’ı da işgal etmeyi düşündüler, bunun için savaştılar. Günümüzde ise Rusya, barışçıl yollarla İran üzerinden sıcak denizlere inmek istiyor. Bu maksatla demiryolları ve boru hatları projeleri geliştiriliyor. İran üzerinden güneyde açık denizlere ulaşacak petrol ve gaz boru hatları Rusya’Nın Güney ve Doğu Asya pazarlarına alternatif çıkışı olabilir. Aynı şekilde İran üzerinden güneye ulaşan demiryolları ve karayolları da bu amaca hizmet edebilir.
***
Putin ve Pezeşkiyan görüşmesinde gündeme gelip gelmediğini bilemiyorum ama kritik mevzulardan biri de Zengezur Koridoru. Azerbaycan, Ermenistan’ın güney kısmından önce Nahçıvan’a sonra Türkiye’ye uzanan bir koridor açmak istiyor. Bu koridora Türkiye de çok istekli. Ancak Ermenistan, İran’la sınır bağını koparabilecek projeyi egemenlik haklarına saldırı sayıyor. Zengezur Koridoru’na en çok karşı çıkanlardan biri de İran. İran, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki hemen her konuda Ermenistan’ın yanında yer aldı, ona destek verdi. Çünkü İran, Azerbaycan’ı kendi toprak bütünlüğüne tehdit görüyor.
Fakat Ukrayna Savaşı’ndan sonra bölgeler çok değişti. Rusya ile Ermenistan’ın arası açıldı ve Ermeniler ABD ve Avrupa’yla müttefik olma yolunda. Diğer taraftan Rusya ise Türkiye ve Azerbaycan ile yakınlaştı. Putin-Pezeşkiyan görüşmesinde Kafkasya’nın da gündeme geldiği, konuşulduğu söyleniyor. Rusya, İran’a Azerbaycan üzerinden ulaşmak istiyor, çünkü İran ve Rusya’nın kara bağlantısı yok, bunlar denizden, Hazar Denizi’nden komşu ülkeler. Azerbaycan, Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun en kritik ülkesi, yani kazanılması gereken bir ülke. Rusya bu hattı açabilirse Hindistan ve Doğu Asya ile ticaretinde ciddi bir gelişme sağlayabilir, dolayısıyla her türlü yaptırım ve ambargoya bu yolla yanıt verebilir.
***
Rusya şu günlerde en çok 2 rota üzerinde yoğunlaşmış durumda; eriyen buzullar nedeniyle ticarete daha uygun hale gelen Arctic Denizi ve İran üzerinden Basra’ya ve Hint Okyanusu’na uzanan rota. Rusya, Hazar Denizi kıyısındaki Reşt şehrini Azerbaycan sınırındaki Astara'ya bağlamak için 162 kilometre uzunluğundaki hayati önem taşıyan eksik bir demir yolu bağlantısını inşa etmek için 2023 yılında İran'a 1,3 milyar avro kredi verdi. Demiryolu tamamlandığında, kargo malzemelerinin St. Petersburg'dan İran'ın Basra Körfezi'ndeki ana ihracat limanı olan Bandar Abbas'a taşınmasına olanak tanıyacak.
Özetle Rusya, İran üzerinden yeni nefes borusu açmak istiyor, ticarette ve ulaşımda Avrupa’ya olan bağımlılığını doğuya, kuzeye ve güneye kaydırıyor.
***
Bitirirken, İran ve Rusya iki önemli komşumuz. Onlar arasındaki stratejik ortaklık şüphesiz Türkiye’yi de yakında ilgilendiriyor, çünkü bölgede güç dengeleri değişiyor.
Sedat Laçiner, Güncel Yazılar, 19 Ocak 2025
------------------------------------
Bu konuda yazarın hazırladığı video programı izlemek için tıklayınız: İran - Rusya Askeri İttifakı Büyüyor: Stratejik Ortak Oldular
https://youtu.be/OZMRPup1mqY?si=Xr4SLoxUdLoqf26U
Yorumlar
Yorum Gönder