Çin'in Derdi Nüfus: Boşanmaları Zorlaştırıyorlar

Çin hükümeti yakın zamanda ülkenin azalan evlilik ve doğum oranlarını ele almayı amaçlayan yeni bir yasa getirdi. Medeni İşler Bakanlığı tarafından sunulan öneri, evlilik kaydını kolaylaştırırken aynı zamanda boşanmayı zorlaştırmayı amaçlıyor. Bu hamle, aile istikrarını teşvik etmek, iktisadi ve sosyal zorluklara yol açan demografik eğilimleri dengeleme yönündeki daha geniş çabaların bir parçası.

ÖNERİNİN ARKASINDAKİ MANTIK

Çin, son on yıldır hem evlilik hem de doğum oranlarında istikrarlı bir düşüş yaşarken boşanmalar hızla artıyor...  Resmi kayıtlara göre, ülkenin nüfusu üst üste iki yıl azaldı; 2023'te 2,08 milyon ve 2022'de 850.000 kişi azaldı. 2024 rakamlarıyla birlikte nüfus azalması ard arda üç yıl sürdü... Evlilik sayısındaki düşüş bu eğilime katkıda bulunan unsurlardan biri, çünkü Çin'deki evlilik, aile yardımlarını ve çocuk kaydını medeni duruma bağlayan hükümet politikaları nedeniyle doğumla yakından bağlantılı...

Yeni yasa, evliliği teşvik ederken ani boşanmaları caydırarak "aile dostu bir toplum" meydana getirmeyi amaçlıyor. Önerilen yasadaki önemli bir hüküm, boşanmak isteyen çiftler için 30 günlük bir "soğuma" süresinin getirilmesi. Bu hüküm, tarafların kararlarını yeniden gözden geçirmeleri durumunda, bu zaman dilimi içinde boşanma taleplerini geri çekmelerine olanak tanıyor... Amaç, ani ayrılıkları azaltmak ve çiftlere kararlarını kesinleştirmeden önce düşünme fırsatı sağlamaktır.

KAMUOYU NE DİYOR?

Öneri, özellikle Çin'in Twitter'a eşdeğeri olan Weibo'da olmak üzere sosyal medya platformlarında önemli tartışmalara yol açtı. Eleştirmenler, yeni yasanın "evlenmeyi kolaylaştırdığını, ancak boşanmayı zorlaştırdığını" savunarak boşanmayı kısıtlamanın aileleri güçlendirmenin doğru yaklaşımı olup olmadığını sorguluyor. Politikayı eleştiren bir viral yorum, genç nesiller arasındaki yaygın muhalefeti yansıtan on binlerce beğeni aldı.

Hükümet, önlemi aile istikrarını teşvik etmenin bir yolu olarak sunarken, bazı uzmanlar bunun istenmeyen sonuçlara yol açabileceğine inanıyor. Birçok genç Çinli, finansal güvenlik, iş-yaşam dengesi ve çocuk büyütmenin yüksek maliyetiyle ilgili endişeler nedeniyle evlenmekten çekiniyor. Boşanmayı daha karmaşık hale getirerek, yasa evliliği teşvik etmekten çok daha fazla caydırabilir.

İŞE YARAYACAK MI?

Çin basını yasayı övüyor, yetkililer de umutlu konuşuyor. Ancak yasa, hükümetin 2024'ün ilk yarısında 2013'ten bu yana en düşük noktasına ulaşan ve bir önceki yıla kıyasla 498.000 daha az evlilikle düşen evlilik oranları konusundaki derin endişelerini de yansıtıyor. Çin, yasal veya idari yollarla nüfus sorununu çözmede başarılı görünmüyor. Verilen teşviklere rağmen çin'in nüfusu azalmaya devam ediyor.

Çin'in demografik zorlukları son yıllarda belirgin şekilde arttı. Tek çocuk politikasını onlarca yıl boyunca uyguladıktan sonra, hükümet ebeveynler için mali teşvikler, genişletilmiş doğum izni ve gevşetilmiş doğum kısıtlamaları gibi politikalarla daha büyük aileleri teşvik etmeye çalışıyor. Bu çabalara rağmen, birçok genç Çin vatandaşı ekonomik baskılar, belirsiz iş beklentileri ve değişen sosyal normlar nedeniyle evlenmeye ve aile kurmaya isteksiz olmaya devam ediyor.

SONUÇ

Önerilen evlilik yasası, Çin hükümetinin aile yapılarını güçlendirerek ve dürtüsel boşanmaları caydırarak demografik krizini ele alma girişimidir. Ancak, teklife karşı kamuoyunun direnci, boşanmayı daha zor hale getirmenin evliliği ve doğumu teşvik etmenin en etkili yolu olmayabileceğini gösteriyor. Ekonomik endişeleri ele almak, iş güvenliğini iyileştirmek ve daha güçlü sosyal destek sistemleri sağlamak, azalan evlilik ve doğum oranlarını tersine çevirmede daha etkili olabilir. Önerilen yasanın amaçlanan hedeflerine ulaşıp ulaşmayacağı belirsizliğini koruyor, ancak hükümetin Çin'in demografik düşüşünü tersine çevirmeye acilen odaklandığını vurguluyor.

Olaylar ve Yorumlar
22.Şubat.2025